Türkiye'nin ortadoğuya, ortadoğunun akdenizden dünyaya açılan kapısıdır. Keşfetme arzusuyla yola çıkmış olanların, gezginlerin, tarihin ayak izlerinden yürümek isteyenlerin, yepyeni tatların peşinde olanların, yolcuların, huzur arayan yorgunların durağı olmak için Hatay misafirlerini bekler.
Hatay farklı dinden, etnik kültürden gelen insanların yüzyıllardır barış içinde yaşadığı Anadolunun hoşgörü merkezidir. Kentin geçmişi M.Ö. 9.000'li yıllara dayanır. Sırasıyla Amuk, Akad, Huri , Hitit, Asur, Pers, Makedonya, Roma, Arap, Bizans, Selçuklu ve Osmanlı hakimiyetinde kalan Hatay 1939'da Türkiye Cumhuriyeti topraklarına katılmıştır.
Antik kentleri, müzeleri, inanç turizmi merkezleri, doğal zenginlikleri , yaylaları ve lezzetli mutfağı ile Hatay ülkemizin en önemli turistik merkezleri arasındadır.
Hatay'a İstanbul, Ankara, Kıbrıs'dan doğrudan seferlerle, diğer illerden aktarmalı olarak uçakla,
karayoluyla, yakın illere demiryoluyla ve İskenderun ilçesinde bulunan limanla deniz yoluyla
ulaşım imkanı bulunur.
Hatay'da butik otellerden, beş yıldızlı otel konforuna, aile pansiyonlarından, motellere kadar
pek çok konaklama seçeneği beğeninize sunulmuştur.
Hatay'a ilk gelenlerin en uğrak yeri Hatay Arkeoloji müzesidir. Antakya ilçesi Cumhuriyet
alanında bulunan müzede Harbiye, Antakya, Samandağ ile İskenderun'dan çıkarılan çeşitli
dönemlere ait pek çok eser sergilenir. Mozaik koleksiyonu bakımından dünyada 2. para
koleksiyonunda 3. sırada yer alan müze yoğun ziyaretçi akınına uğruyor. Müze gezisi sonra küçük
bir alışveriş molası ve acıkanlar için eşsiz lezzet durakları ile Uzun Çarşı biraz ötede cıvıl
cıvıl işler.
kendinizi kaybedebilirsiniz. Farklı renkler, farklı lezzetler, farklı seslerin resmi geçidinde
çarşıyı arkanızda bırakıp, tarihi evleri, tarihi sokakları, dünyanın ilk ışıklandırılmış caddesi
Kurtuluş caddesini gezebilir şehrin güzelliğini doyasıya hissedebilirsiniz.
Antakya merkezinden ayrılarak Hatay'ı pek çok din, inanç ve kültür için özel kılan tarihi mekanlarına doğru yola çıkabilirsiniz. 2 km. kuzeydoğuya yöneldiğinizde Harç dağının eteğinde oyulmuş Saint Piere kilisesine ulaşırsınız. Doğal bir mağara içine inşa edilmiş bu kilise hıristiyanlığın dünyaya yayılmasında en etkili merkezlerden biridir. Hs. İsa’nın havarilerinden Saint Piere’nin kurduğu kilisede Hs.İsa’ya ve İncile inananlara ilk defa Hıristiyan adı verilmiştir. Papa 6.Paul tarafından 1983 yılında hac yeri olarak ilan edilen kilisede her yıl 29 Haziran Saint Piere günü olarak çeşitli etkinliklerle kutlanmaktadır.
Antakya’da Saint Piere kilisesi dışında Protestan, kataolik, Ortodoks kiliseleri havra, pek çok cami ve kilise yan yana kültürel zenginliği barış içerisinde sahiplenircesine bir arada bulunmaktadır.
Anadolunun ilk camii Habib-i Neccar Camii yine burada ziyaret edebilirsiniz.
Yapıldığı dönemde İstanbul’dan sonra Anadolu’da en uzun surlara sahip kaleden geriye bazı bölümlerin kalıntıları kalabilmiştir. Bu kalıntıların arasında demir kapı görülebilir.
Antakya’dan sonra 2.durak Samandağ ilçesidir. Tersine akan nehir olarak bilinen Asi Nehrin denizle birleştiği yerde bulunan ilçe Çevlik kumsalı Hatay’ın sayfiye yeri olarak bilinir. Dünyanın en kaliteli neyleri burada Asi Nehrinin kıyılarında yetişen kamışlardan yapılır.
Dünyanın ilk liman kenti Samandağ Asi Nehrinin ağız kısmına kurulduğu için limanın nehirce taşınan alüvyonlarla dolması tehlikesi ile karşı karşıya kalmıştır. M.S. 1. yüzyılda Roma İmparatoru Vespasian bu tehlikeyi önlemek üzere 1330 metre uzunluğundaki Titus tünelini yaptırmıştır. Tünelin yakınında kaya mezarları bulunmaktadır.Kaya mezarları içerisinde en ünlüsü Beşikli mağara adıyla anılır. Samandağ'da bunların dışında Hz.Hızır’ın türbesi ziyaret edilebilir. Vakıflı köyüne yolunuz düşerse, organik tarımın uygulandığı ilk tarlaları ve köyün faaliyette olan kilisesini ziyaret edebilirsiniz.
Yaşadığınızı hissettirecek çok seçkin merkezlerden biride Hıdır bey, ziyarete gelen misafirlerini köyün simgesi olan Musa ağacının gölgesinde ağırlar.
Manastırlar, müzeler derken Hatay’ın doğal güzelliklerini atlamamak olmaz. Hatay merkezine 7 km. uzaklıkta bulunan Harbiye yemyeşil alanları, koyu gölgeli defne ağaçları, şelaleleri ile günlük hayatın koşuşturmasından, stresten arınmak ve dinlenmek için pek çok seçenek sunuyor. Çeşitli eğlence merkezlerinin yanında ipek dokuma ve el sanatları ürünlerini burada bulabilirsiniz.
Her yıl geleneksel olarak yapılan Aba güreşlerini izlemek için Yayladağı’na doğru yola çıkarsanız hemen yolunuz üzerinde Şenköy’de bulunan, yaşadığı dönemin evliyalarından Şeyh Ahmet Kuseyri Türbesine uğrayabilirsiniz.
İlle de denizsiz tatil olmaz diyenlerdenseniz İskenderun bir sonraki durak için en uygun seçenektir. Bu yerde Türkiye’nin en önemli limanlarından biri olan İskenderun’dur. Yamaç paraşütü ve yelken sporlarının revaçta olduğu İskenderun’un en çok tercih edilen plajlarından biri olan Arsus sahili ilçeye 33.km uzaklıkta yer incekumlu bu plajdır, cennetten bir köşe gibidir.
Dörtyol ilçesi Payas beldesinde bulunan Sokullu Mehmet Paşa külliyesi, pazar yeri, hamam, kervansaray, cami ve medreseden oluşmaktadır. Külliyeden sonra dilerseniz Payas kalesine uğrayabilirsiniz, deniz kıyısına doğru ilerlerken Cenevizliler tarafından yaptırılan gözetleme amacıyla kullanılan Cin kulesini gezebilirsiniz. Daha sonra sahili keşfedebilir ve çok yakınında bulunan Sincan Köyündeki Damlataş mağarasına uğrayabilirsiniz.
Burnunuza portakal bahçelerinden yayılan muhteşem narenciye kokuları gelmeye başlarsa bilinki Erzin’e yaklaşmışsınızdır. Burada birçok antik şehir kalıntılarına ve su kemerlerine rastlarsınız. Burnaz sahilinde denizin tuzlu esintisiyle dinlenebilir, biraz şifa bulmak için Başlamış köyü içmelerini ziyaret edebilirsiniz.
Daha zinde ve yayla havası almak istiyorsanız, Hatay’da size göre mutlaka bir yayla bulunur. Belen ilçesine bağlı Güzelyayla ve Atik yayları , yaylalar içerisinde en öne çıkanlardır. Yolunuz Belen’e düşmüşken Osmanlı padişahı Kanuni Sultan Süleyman tarafından yaptırılan külliyeyi görmeden geçmeyin.
Tarihle yakından ilgiliyseniz, Reyhanlı ilçesinde bulunan Akçanağı höyüklerinde arkeoloji kazılarını incelebilirsiniz. Ayrıca doğal sit alanı olan mesire yeri Yenişehir gölü de Reyhanlı’a ziyaret edilebilecek önemli yerlerdendir.
Buradan sonra yolunuz Altınözü tarafına düşerse kazı çalışmaları henüz tamamlanmamış Koz kalesini gezebilirsiniz. Biraz dinlenmek ve şifa bulmak için yolunuzun üzerinde Anik ovasının tam ortasında Kumlu ilçesindeki Hamamat kaplıcalarına uğrayabilisiniz.
Akşama doğru geceyi enfes bir manzarayla karşılamak istiyorsanız Kırıkhan ilçesindeki Gölbaşı gölü size hayal gibi bir gün batımı yaşatacaktır.
Hatay’ın bereketli topraklarında yetişen ürünlerden evinize götürmek isterseniz Hassa’ya mutlaka uğramalısınız. Zeytin ve üzüm bahçelerinde mevsiminde taze taze toplanmış lezzetli üzümleri tadabilir, enfes zeytinyağlarından satın alabilirsiniz.
Usta ellerden kağıt kebabı, oruk, dövme, aşur, semirsek, künefe, peynirli irmik helvası, kabak tatlısı (favorim) cevizli biber, küflü çökelek salatası, nar ekşisi, tuzlu yoğurt, humus gibi lezzetleri deneyebilirsiniz. Bu lezzetlerin tadı Hatay’da bambaşkadır, butlaka burada denemeniz gerekiyor.
Hatay’ı keşfetmeye geldiğinizde evinizde gibi hissedebileceğiniz konaklama tesisleri, tarihi han ve hamamları, modern alışveriş merkezleri ile tüm ihtiyaçlarınızın karşılandığı, moral depoladığınız ve gönlünüzce gezdiğiniz bir masal diyarında bulacaksınzız kendinizi.
0 yorum :
Yorum Gönder