Ebru farsçada bulut anlamına gelen ve ebru kağıdında bulutumsu renk kümelerinin oluşması nedeniyle kağıda verilen “ebr'i” kelimesinden adını almaktadır.
Ebru için en eski tarih 15.yüzyıl olarak bilinir. Ancak daha eskilere de dayandığı düşünülmektedir. 16.yüzyılda bu sanat bir çok sanatçı yetiştirmiştir.
Belkide yeryüzünde hiçbir sanat adıyla bu kadar iç içe geçmemiştir. Suyun yalınlığı, saflığı, renklerin düğünü, insanın duyguları, yeteneği, doğanın kusursuzluğu ebru sanatında buluşur. Ebru sanatında nihai sonuç bizi o sonuca ulaştıran süreçle beraber incelediğinde anlam bulur ve zenginleşir.
Ebru bir resim sanatı olmakla beraber sadece resim sanatı olmaktan da ibaret değildir. Nükteli bir şiir, yumuşak bir ezgidedir ebru. Gücü zaman içinde oynamaya yeten dans eden bir figürdür. Ruhun dinlenmesi, ışıldaması adete hareke geçirir ebru.
Ebru yoğunlaştırılmış sıvı üzerine renklerin sınırsız değişimlerle birbiriyle kucaklaşması, kaynaşması, suyun üstünde dans etmesidir. Kendi gibi tarihçesi de suya yazılmış olmalı ki adı ve menşeyi tam olarak çözülemiyor.
Su tabiatta en çok bulunan canlı yaşamının devamı ve ebru sanatı için gerekli en mutlak gerekli olan bileşiktir. Yoğunlaştırılmış su üzerinde yüzdürülen sığır ödüyle hazırlanmış boyalar desenlendirildikten sonra kağıda veya başka yüzeylere aktarılır. Ancak burada aktarılan sadece boyalar ve maddeler değildir. Ebruzenin gözlünden gelen yansımalardır, buradaki amaç ilahi güzelliğe yaklaşmaktır.
Ebrunun dilini tam olarak öğrenen bir sanatçı önünde güzellikler dünyasının açıldığını görür. Yapılan eserlerin hiçbiri birbirine benzemez.Yaratılışta tekrarın olmadığını hatırlatır bizlere.
Bazı günler şafak ve "gurup" vakti ufka bakarsanız kırmızı, sarı, lacivert ve mavi renklerin en ilahi tonlarıyla bulutlardan bir ebrunun şekillendiğini görürsünüz. Yine bazı gecelerde bulutlu semalar kadar geniş bir ebru teknesini , mehtabın fırçasıyla mavi, lacivert beyazın bütün nüanslarını görürsünüz.
Ebru için gereken malzemeler :
KAĞIT : Emici özelliği fazla ve mat olanları tercih edilir. Genellikle birinci hamur kâğıt kullanılır.
KİTRE: Kitre, Anadolu’da yetişen, geven türü dikenli bitkilerden elde edilen, yapışma özelliği az olan bir zamk çeşididir. Suyla birlikte karıştırılarak uygun kıvam elde edilir. İpek kitresi ise, toz halinde hazır olarak satılmaktadır. Piyasada aktarlarda bulunabilen kitrenin plaka halinde, beyaz ve topraksız olanları tercih edilmelidir.
TEKNE: Ebru yapımında tekne dediğimiz, içine kitre konan kaplar kullanılır.
FIRÇA: Fırçanın sapı için, esnek olduğundan dolayı gül dalı kullanılır. Kıllar ise, at kuyruğundan elde edilir.
BOYALAR: Ebru yapımında genellikle oksit kırmızı, oksit sarı, oksit siyah, lahur çiviti kullanılır. Diğer renkler de bunların karışımından elde edilir. Güzel bir ebru için renkleri uyumlu kullanmak önemlidir. Bu nedenle koyu renklerden başlanarak renkler kullanılır. Tabandaki siyah boya, üzerindeki boyaları canlı ve aktif gösterir. Aralardaki beyazlar da renklere hareket getirir.
ÖD: Renklerin kitre üzerinde kalmasını sağlar. Boyanın içine atılarak kullanılır. İpek boyalar için kullanılmaz.
BİZ: Büyük, kalınca iğne olup, ebruya şekil vermekte kullanılır.
0 yorum :
Yorum Gönder